There are no translations available.
Türkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından düzenlenen "Dünya Türk Forumu", İstanbul'da gerçekleştirildi. Türk dünyası ve diasporasının 60'a yakın ülkedeki akademisyen, düşünce ve kanaat önderlerini İstanbul'da buluşturan forumun 6. oturumunda, "Yabancı Düşmanlığı, Sosyal Dışlanma ve Türk Diasporası" konuşuldu. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Habip Hürmüzlü, konuşmasında Irak Türkmenlerini ele alarak, "Misakı Milli sınırları içerisinde olan ama ancak zamanında kurtulamayan Irak Türkmenleri bu coğrafyada bin yılı aşkın bir süre orada yaşamışlar, o coğrafyayı kendilerine vatan olarak seçmişlerdir. Burada devletler ve beylikler kurmuşlardır. Orada büyük bir medeniyet ve kültür birikimine sahip olmuşlardır. Türkmen halkı, Lozan müzakereleri ve Haliç Konferansı ve Ankara Anlaşması sonucunda 5 Haziran 1926 yılında Türkiye ile Irak devleti arasında imzalanmış olan İyi Komşuluk Anlaşması neticesinde bu topraklar Irak devletine ilhak edilmiştir" dedi.Irak Türkmenlerinin, var olan bu devlete göç edip orada bir diaspora oluşturmadığına dikkat çeken Hürmüzlü, "Tersine Irak devletinin kuruluşundan asırlar önce, hatta Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden daha önceki tarihlerde orayı kendilerine yurt edinmişler, oranın asıl unsurlarından biri olmuşlardır. Yaşadıkları ülkeye sadakat göstermekle birlikte kendileri en azından kültürel ve manevi bağlarla hep büyük Türk dünyasının bir parçası olarak kalmışlardır. Ancak ne yazık ki, bu sadakate rağmen Irak devletinde hep dışlanmışlar, hakları çiğnenmiş, anayasal yapıda hep onlar yokmuş gibi davranılmıştır. Hep Türkiye'nin bir uzantısı gözüyle bakmışlardır. Türkmenlere karşı çeşitli dönemlerde sürekli baskı uygulanmış, anayasal hakları çiğnenmiş, topraklarına sürekli el konulmuş, defalarca katliamlara maruz kalmışlardır" diye konuştu.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Habip Hürmüzlü, Türkmenlerin zorunlu göçe tabi tutulduklarını, aydın kesimlerin ya idam edildiğini ya da zindanlara atıldığını söyledi. Irak Türkmenlerinin 90 yıldır var olma mücadelesi verdiğini ve hala vermeye devam ettiğini de ifade eden Hürmüzlü, "Dillerini kültürlerini koruma uğruna akıl almaz sıkıntılar çekmişler ve çekmektedirler. Irak Türkmenleri Saddam rejimi zamanında asimile edilme yöntemine maruz kalmışlardır. Yüzlerce insan mağdur edilmiş, 70'in üzerinde köy ve kasaba tamamıyla yok edilmiş, bölgelerinden göç ettirilmişler ve bu politikanın en acı tarafı da etnik kimlikleri Türkmen veya Türk'ten Arap olan zorla değiştirilmeye mecbur kalmışlardır" açıklamasında bulundu.Hürmüzlü, sözlerini şöyle tamamladı:"2003 tarihinden sonra Amerika'nın Irak'ı işgal etmesinde Irak Türkmenlerinin durumu daha da vahim bir hal almıştır. 2005 yılında çıkarılan anayasaya bir madde konularak ırak Türklerinin merkezi olan Kerkük şehri ve diğer Türkmen bölgeleri Türk Federe bölgesine ilhak edilmeye çalışılmıştır. Bütün bu acı tablonun yanında Irak Türkmenleri Irak'ın diğer hakları ile eşit haklara sahip olmaları için çetin mücadeleler vermiştir. Meselenin bizde olumlu tarafına bakarsak Irak devletinde bazı kazanımlar elde edilmişlerdir. Örneğin 2005 yılında çıkmış olan anayasada Türkmenlerin varlıklarından bahsediliyordu. Türkmence ağzı Türkmen bölgelerinde resmi dil olarak kullanılmaya başlanmıştır.Medya araçları olarak dergi ve televizyon Türkçe olarak yayın yapmaya başlamıştır ve eğitim Türkçe olarak yeni harflerle verilmeye başlamıştır ve 70 'in üzerinde ilk ve ortaokullarımız vardır. Özetle bir konuya değinmek istiyorum büyük Türk dünyası değişik ağızlarla konuşmaktadırlar, bunları birleştirecek bir bütün dile ihtiyaç vardır. Birbirimizin kültürüne sahip çıkmak gereklidir. Bizim bir müşterek dilimiz olmalıdır."
http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=143072&cid=5